
Birçok kişi diplomasını aldıktan sonra direkt yurt dışında işe başlayacağını düşünür. Ancak Dubai bu konuda oldukça titizdir. Özellikle sağlık mesleklerinde uluslararası denklik süreçleri büyük önem taşır. Türkiye’den mezun olan bir fizyoterapistin diploması elbette değerlidir, fakat bu belgeyi kullanabilmek için Dubai Sağlık Otoritesi’nden (DHA) onay almak gerekir. Yani diploma tek başına yeterli olmaz. Denklik, lisanslama ve sınav aşamaları tamamlanmadan çalışmak mümkün değildir. Bazı ülkelerin diplomaları doğrudan kabul edilebilirken, Türkiye dahil pek çok ülke için belge doğrulaması zorunludur. DHA bu konuda ayrıntılı yönergeler sunar ve başvuru süreci çevrimiçi sistem üzerinden ilerler.
Dubai’de geçerli olan lisans DHA tarafından düzenlenir
Dubai’de tüm sağlık çalışanlarının bağlı olduğu tek bir otorite vardır. Bu da Dubai Sağlık Otoritesi’dir. DHA, fizyoterapistler dahil tüm sağlık meslek gruplarını ayrı ayrı kategorize eder. Her grubun eğitim düzeyi, deneyim süresi ve belge türü farklıdır. Fizik tedavi uzmanları için DHA’nın istediği belgeler arasında üniversite diploması, transkript, iş deneyimi belgeleri ve iyi hal belgesi bulunur. Ayrıca, diplomanın noterden onaylı İngilizce tercümesi istenir. Başvurular doğrudan DHA’nın lisanslama portalı üzerinden yapılır ve tüm evraklar dijital olarak yüklenir. Sürecin sonunda adaylar sınava girer ve başarı durumlarına göre lisans alabilirler.
Sınav süreci, teorik bilgi kadar teknik yeterliliğe de odaklanır
Fizyoterapistler için zorunlu olan sınav DHA tarafından organize edilen Bilgisayar Tabanlı Test (CBT) formatındadır. Sınav, adayın teorik bilgisini ölçerken aynı zamanda klinik karar verme yeteneğini de değerlendirir. Bu sınavlar yılda birkaç kez yapılır ve her başvuru sahibi için online olarak planlanır. CBT sınavına hazırlanmak için çeşitli kaynaklardan faydalanmak mümkündür. Özellikle Amerika ve İngiltere tabanlı fizyoterapi müfredatlarına hâkim olmak büyük avantaj sağlar. Türkiye’deki eğitim programları ile Dubai’de kabul gören içerikler arasında bazı farklılıklar olabilir. Bu nedenle hazırlık sürecinde uluslararası kaynaklar da dikkate alınmalıdır. Sınavda başarılı olan adaylara DHA tarafından lisans numarası verilir ve bu numara çalışmak için zorunludur.
İngilizce yeterliliği şarttır, IELTS veya TOEFL kabul edilmektedir
Dubai’de sağlık alanında çalışacak herkesin İngilizce bilmesi zorunludur. Bu sadece hasta iletişimi için değil, belge dili ve sınav formatı açısından da gereklidir. DHA, İngilizce seviyesini kanıtlamayan başvuruları kabul etmez. Genellikle IELTS Academic sınavından minimum 6.0 veya TOEFL IBT’den en az 79 puan istenir. Bu belgelerin güncel olması şarttır, yani sınavın üzerinden maksimum 2 yıl geçmiş olabilir. Türkiye’de birçok sağlık çalışanı bu gerekliliği göz ardı eder ve sürecin ortasında eksik belgeyle karşılaşır. İngilizce seviyesi yeterli olmayan adaylar için hazırlık programları mevcuttur. Bu eğitimler hem sınav başarısını artırır hem de iş ortamına adaptasyonu kolaylaştırır.
Belgelerin doğrulanması Dataflow sistemiyle yapılır
Dubai Sağlık Otoritesi, sunduğunuz belgelerin orijinalliğini bağımsız bir sistem olan Dataflow aracılığıyla kontrol eder. Bu sistem, dünya çapındaki eğitim kurumları ve işverenlerle doğrudan iletişim kurarak doğrulama yapar. Türkiye’den mezun olan bir fizyoterapistin diploması, doğrudan üniversiteye sorularak kontrol edilir. Aynı şekilde iş deneyimi belgeleri de ilgili kurumlara gönderilir. Bu süreç genellikle 4 ila 8 hafta arasında tamamlanır. Dataflow raporu olmadan hiçbir aday DHA sınavına giremez. Bu nedenle belge sunarken eksiksiz ve doğru bilgi vermek gerekir. Aksi durumda sürecin uzaması ya da reddedilmesi mümkündür.
Dubai’de fizyoterapist olarak çalışmanın yasal zemini sağlam bir lisansa bağlıdır
Lisansa sahip olmayan bir sağlık çalışanının Dubai’de çalışması yasaktır. Üstelik bu sadece kliniklerde değil, hastanelerde, rehabilitasyon merkezlerinde ve spor salonlarında da geçerlidir. Lisanslı fizyoterapistlerin bilgileri DHA sistemine işlenir ve çalıştıkları kurumla eşleştirilir. Bu sistem hem hasta güvenliği hem de mesleki şeffaflık açısından önemlidir. Denetimlerde, lisanssız çalışan kişilere hem idari para cezası hem de sınır dışı işlemi uygulanabilir. Bu yüzden lisans süreci tamamlanmadan Dubai’de iş aramak ya da sözleşme imzalamak doğru değildir. Bazı danışmanlık firmaları süreci hızlandırdıklarını iddia etse de, tüm işlemler yine DHA onayıyla ilerler. Her adayın süreçleri bireysel belgeleri üzerinden değerlendirilir.
Lisans sonrası iş arama süreci, yalnızca ilanlara başvurmakla sınırlı değildir
Dubai’de fizyoterapist olarak iş bulmak için önce lisansınızı aktif hale getirmelisiniz. DHA’dan aldığınız bu lisans, iş başvurularında kurumlar tarafından sorgulanır. Birçok işveren, DHA sistemine entegre çalışan alım platformlarını tercih eder. Ancak yalnızca internet sitelerindeki ilanlara başvuru yapmak yeterli değildir. Dubai’de tanıdık ağı, tavsiye zinciri ve birebir temas son derece etkilidir. Hatta bazı Türk fizyoterapistler, ilk işlerini Türkiye’deki bir kongrede tanıştıkları Dubai merkezli hekimler aracılığıyla bulmuştur. Başvurduğunuz kurumun referanslara verdiği önem çok yüksektir. Bu nedenle başvurularınızda sadece özgeçmiş değil, önceki yöneticilerinizden alacağınız referans mektuplarını da mutlaka eklemelisiniz.
İşe alım sürecinde sağlık vizesi ve oturum izni başvurusu eş zamanlı yapılır
Dubai’de bir iş yerinden teklif aldıktan sonra işe alım süreci resmî olarak başlatılır. İlk adım, sponsor firma tarafından yapılan “work permit” başvurusudur. Ardından işçi sağlık muayenesi ve biyometrik kayıtlar yapılır. Bu süreç yaklaşık 2 ila 6 hafta arasında tamamlanır. Dubai’de çalışacak her yabancı sağlık çalışanı, belirli hastanelerde sağlık taramasından geçmek zorundadır. Bu taramalar; HIV, hepatit B ve tüberküloz gibi bulaşıcı hastalıkları kapsar. Sağlık taramasından geçemeyen kişiler için vize süreci devam ettirilmez. Dolayısıyla Dubai’ye yerleşmeden önce sağlık durumunuzu mutlaka kontrol ettirmelisiniz. Tüm süreç boyunca işvereninize bağlı olursunuz. Vize, kurum sponsorluğu ile alınır ve serbest çalışma hakkı tanımaz.
Dubai’de fizyoterapist maaşları deneyime, kliniğe ve kuruma göre büyük farklılık gösterebilir
Fizyoterapist maaşları konusunda net bir rakam vermek mümkün değildir. Ancak yaklaşık değerlerle bir değerlendirme yaparsak, yeni başlayan bir fizyoterapist ile 5 yıl üzeri deneyimi olan bir uzmanın maaşları arasında ciddi farklar olduğunu söyleyebiliriz. Kliniklerde görev yapan fizyoterapistler genellikle daha düşük maaşla başlar, ancak komisyon sistemiyle gelirini artırabilir. Hastanelerde ise sabit maaş ve bazı sosyal haklar öne çıkar. Dubai’de yaşam maliyetleri özellikle konaklama ve ulaşım konusunda yüksektir. Ortalama bir fizyoterapistin aldığı maaş, merkezden uzak bölgelerde yaşaması halinde tasarruf yapmasına olanak sağlayabilir. Ancak şehrin popüler bölgelerinde yaşamak isteyen birinin kira gideri maaşın büyük kısmını tüketebilir. Bu nedenle işe başlamadan önce lokasyon ve yaşam masraflarını detaylı hesaplamak önemlidir.
Klinikler ve hastaneler arasındaki fark yalnızca büyüklük değil, sorumluluk açısından da belirgindir
Birçok aday klinikte mi yoksa hastanede mi çalışacağına karar vermekte zorlanır. Oysa iki kurum tipi arasında iş yükü, hasta profili ve günlük sorumluluklar açısından büyük farklar vardır. Klinikler, genellikle tek bir uzmanlık alanına odaklanan daha küçük çaplı sağlık merkezleridir. Burada genellikle aynı türden hastalarla çalışırsınız ve iş programı daha stabildir. Ancak personel sayısı az olduğundan bazı idari işlerle de ilgilenmeniz gerekebilir. Hastanelerde ise multidisipliner yapı öne çıkar. Gün içinde farklı servislerle eşgüdüm içinde çalışmak gerekir. Üstelik acil durumlara da müdahale edebilmeniz beklenir. Her iki modelin de kendine göre avantajları vardır. Dubai’deki bazı Türk fizyoterapistler ilk deneyimlerini kliniklerde edinip, daha sonra hastane sistemine geçmeyi tercih etmiştir.
Dubai’de fizyoterapist olarak çalışmak isteyen Türk sağlıkçılar genellikle benzer hatalara düşüyor
En sık karşılaşılan hata, sürecin sadece belge toplamaktan ibaret sanılmasıdır. Oysa Dubai’de en az belgeler kadar önemli olan şey, bunları ne zaman ve nasıl sunduğunuzdur. Bir diğer hata ise İngilizce yeterlilik belgesini sürecin ortasında düşünmek. Bu gecikme, lisans sürecini baştan başlatmak zorunda kalmanıza neden olabilir. Ayrıca bazı adaylar, çalışacakları kurumla sözleşme imzalarken detayları yeterince incelemiyor. Örneğin yıllık izin hakkı, çalışma saatleri, fazla mesai ödemesi gibi maddeler sonradan sürpriz olabiliyor. Türkiye’de alışık olunan esneklik Dubai’de geçerli değil. Sözleşme hükümleri katıdır ve ihlal edildiğinde cezai yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz. Bu yüzden her adımda profesyonel danışmanlık almak işleri kolaylaştırır.
Dubai’de fizyoterapist olarak çalışmak hem teknik yeterlilik hem de kültürel uyum gerektirir
Dubai, birçok milletten insanın bir arada yaşadığı karmaşık bir kültüre sahiptir. Sağlık hizmetlerinde bu çeşitlilik daha da belirgindir. Bir günde Hintli, Arap, Filipinli ve Avrupalı hastalara hizmet vermeniz mümkündür. Her toplumun ağrıya, tedaviye ve fizyoterapiye yaklaşımı farklıdır. Bazı hastalar manuel terapiyi tercih ederken, bazıları yalnızca cihazla çalışmak ister. Bazıları ise sürekli danışmanlık ve bilgilendirme bekler. Bu noktada fizyoterapistin kültürel farkındalığı büyük önem kazanır. Türk fizyoterapistlerin bu konudaki avantajı, hem Doğu hem Batı kültürüne aşina olmalarıdır. Ancak bu avantajı kullanmak için açık görüşlü, sabırlı ve iletişime açık olmak gerekir.
Uzmanlaşma imkanı, Dubai’de fizyoterapist kariyerini çok daha stratejik hale getirebilir
Dubai’de fizyoterapi yalnızca ortopedik uygulamalardan ibaret değildir. Pediatrik fizyoterapi, nörolojik rehabilitasyon, sporcu sağlığı gibi birçok alanda uzmanlaşmak mümkündür. Özellikle özel hastaneler ve rehabilitasyon merkezleri, uzmanlık belgesi olan fizyoterapistlere öncelik tanır. Türkiye’de alınan yüksek lisans diplomaları, DHA tarafından denklik sürecine dahil edilerek değerlendirilebilir. Ayrıca Dubai merkezli üniversiteler de lisanslı fizyoterapistlere yönelik sertifika ve yüksek lisans programları sunar. Bu programlara katılmak hem lisans yenileme sürecinde avantaj sağlar hem de maaş pazarlığında önemli bir argüman oluşturur. Klinik yöneticiliği ya da eğitim koordinatörlüğü gibi pozisyonlara geçiş de genellikle bu belgelerle mümkün olur.
DHA lisansı süresi sınırlıdır ve düzenli olarak yenilenmesi gerekir
Dubai Sağlık Otoritesi tarafından verilen fizyoterapist lisansı, genellikle 1 ila 2 yıl süreyle geçerlidir. Lisansın süresi dolmadan önce yenileme başvurusu yapılmazsa, sistemde otomatik olarak geçersiz hale gelir. Yenileme sürecinde, meslek içi eğitim sertifikaları ve güncel çalışma belgeleri istenir. Bu belgeler, mesleki gelişimi gösteren Continuing Professional Development (CPD) başlıkları altında değerlendirilir. Dubai’de görev yapan her fizyoterapistin yılda belirli sayıda CPD puanı toplaması zorunludur. Bu puanlar, katıldığınız seminer, kurs ve online eğitimler üzerinden kazanılır. Türkiye’de alınan bazı kurslar da CPD puanlamasına dahil edilebilir, ancak bunun için önceden DHA onayı alınmalıdır. Süreçlerin gecikmemesi için her fizyoterapistin lisans takvimini yakından takip etmesi gerekir.
Türk sağlık çalışanları için Dubai’de bir meslektaş ağı oluşturmak sandığınızdan daha değerlidir
Dubai’de sağlık alanında çalışan Türklerin sayısı her yıl artmaktadır. Ancak bu artışa rağmen meslek içi dayanışma sistemli biçimde yürütülmemektedir. Oysa farklı kurumlarda çalışan Türk fizyoterapistlerin bir araya gelerek deneyim paylaşması, yeni gelen adaylar için büyük avantaj sağlar. Dubai’de yaşayan Türk sağlık çalışanları sosyal medya üzerinden bazı özel gruplar kurmuştur. Ancak bunların bir kısmı yalnızca davet yoluyla erişilebilecek yapıdadır. www.dubaidedoktorluk.com editöründen tavsiyemiz; Dubai’ye yerleşmeden önce bu gruplarla iletişim kurmanız, hem kurumsal ortam hem de yaşam standartları konusunda net bilgiler almanız yönünde olacaktır. Ayrıca ortak proje ve bilimsel etkinlikler düzenlemek, hem bireysel CV’nizi güçlendirir hem de topluluk görünürlüğünü artırır.
İletişim dili ve dijital varlık, bir fizyoterapistin bilinirliğini doğrudan etkiler
Dubai’de sağlık sektöründe hasta memnuniyeti yalnızca teknik bilgiyle sağlanmaz. Dijital görünürlük, hızlı iletişim ve çevrimiçi değerlendirme puanları da büyük rol oynar. Çalıştığınız klinik veya hastane adına açılmış bir Google Business sayfası varsa, bu alanda sizin isminizin de geçmesini talep etmeniz gerekir. Hasta değerlendirmelerinde adınız olumlu biçimde geçerse, bu kariyerinizde yeni kapılar açabilir. Kendi adınıza açtığınız profesyonel bir Instagram veya LinkedIn sayfasında, uzmanlık alanlarınızı ve hasta kazanım stratejilerinizi detaylandırmak sizi diğer adaylardan ayıracaktır. “Dubai’de Türk fizyoterapist”, “Dubai fizyoterapi uzmanı” gibi kelimelerle SEO’ya uygun içerik üretmek, çevrimiçi aramalarda daha görünür hale gelmenizi sağlar. Bu, Dubai’de kendi danışan kitlenizi oluşturmak için çok etkili bir yoldur.
Dubai’de fizyoterapi yalnızca teknik beceri değil, kültürel denge yönetimi de gerektirir
Her gün farklı kültürlerden gelen hastalarla çalışırken, sadece anatomi bilmeniz yetmez. Etkileşim tarzınızı, beden dilinizi, açıklamalarınızı ve hasta yaklaşımınızı kişiselleştirmeniz gerekir. Örneğin bir Hintli hasta geleneksel tedavilere daha yatkınken, Avrupalı bir hasta kanıta dayalı uygulamalar bekler. Bazı kültürlerde kadın fizyoterapistlerin erkek hastaya dokunması kabul görmez. Bunun gibi birçok detayı bilmeden sahada hareket etmek, hastayla aranızda iletişim kopukluğu yaratabilir. İşte bu noktada yerel kültürel eğitimler büyük önem taşır. Dubai’deki bazı özel hastaneler, yeni çalışanlara “cultural onboarding” adı verilen kısa seminerler düzenler. Bu seminerler sayesinde kültürel iletişim hataları minimuma indirilir ve hasta memnuniyeti artar. Bu tarz eğitimleri CV’nize eklemeniz, sizi farklı kılar.